Basiret-Siyaset-Ekonomi

Basiret siyaset ekonomi bir arada olur mu?

Neden bu soruyu sordum diye düşünenlere hemen aktarayım; Merkez Bankası Başkanı Prof. Şahap Kavcıoğlu’nun T24’ten Barış Soydan’a verdiği Röportajı okuyunca ilk aklıma gelen soru bu oldu.

Sayın Kavcıoğlu’nun Temmuz Ağustos aylarındaki açıklamaları ile 23 Eylül’de faizleri 1 puan düşürdükten sonraki açıklamaları ve yaptıkları biri biriyle 180 derece ters düşüyor.

Ne demişti sayın Kavcıoğlu? “Enflasyonla mücadele konusunda beni yalnız bırakmayın. Merkez Bankası’nın sıkı duruşu sürecek. Pozitif faiz vermeye devam edeceğiz.”

Peki ne yaptı 23 Eylül’de Merkez Bankası?

100 baz puan düşürürken sıkı duruşu ve pozitif faizi politikasını değiştirdi. Tam tersini yaptı; “Sıkı duruş yok pozitif faiz yok.”

Bunun anlamı ne? “Enflasyonu saldım. Doların fiyatını da saldım. Döviz biriktireceğim, bedeli ne olursa olsun.”

Bunu Barış Soydan’a verdiği röportajda da söylüyor.

Şimdi soru ve cevaplara bakalım:

Soru: Dolar neden yükseliyor?

Kavcıoğlu: Müsebbibi FED Başkanı Powell. FED’in açıklamaları

Not: Oysa Dolar dünyada diğer ara birimleri karşısında değer kazanmıyor. Euro/dolar paritesi 1.17-1.18 aralığında dalgalanıyor.

ABD: Parasal sıkılaşmaya giderse ne olur?

Kavcıoğlu: ABD’nin parasal sıkılaştırmaya gideceğinin sanmam.

Not: Oysa FED Başkanı Powell “parasal sıkılaştırmayı başlatmaya yakınız“ diyor.

Soru: 100 baz puanlık faiz düşüşü doları yükseltti.

Kavcıoğlu: Faizi 100 baz puan düşürdük. 2 milyar dolar çıkmasını bekliyoruz. Kurda önemli bir yükselme yok.

Not: Değer kaybı bugün itibariyle %4,61 bir günlük kayıp yaklaşık 66 milyar TL

Soru. Döviz rezervi ne olacak?

Kavcıoğlu: 1 yılda rezervimiz 50 milyar olar artacak Şimdi 128 milyar doları aştı

Not: Sayın Kavcıoğlu bu cevap verirken bürüt rezerv 128 milyar doları aşmış doğru ama Net bakiye -40 milyar dolar, ekside halen. Yani bürüt rezerv artışının hiçbir faydası olmamış. Demek ki sanal. Bürüt rezerv artmış borç da artmış.

En kritik soru ve cevap burada. Çünkü niyet burada yatıyor:

Soru: Para politikasında sorun yoksa Türkiye’nin risk priminin (CDS) yükselerek yeniden 400’ü geçmesinin sebebi ne peki?

Kavcıoğlu: Bazı gelişmekte olan ülkelerde gündelik hayattaki risk,Türkiye’den çok daha fazla. Zenginlerin saldırılardan korunmak için çok yüksek duvarlar arkasındaki evlerde yaşamak zorunda kalıyor. Buna karşılık bu ülkelerde risk primi 170 iken Türkiye’nin 400’ün üzerinde olmasının mantıklı / haklı değil.

İşte bundan sonra söyleyeceğinin bir önemi yok.. Neden mi? Bir Merkez Bankası Başkanın buna anlam veremiyorum demesinin iki anlamı vardır. Ya ben siyasete gireceğim ve siyasetçi ağzıyla konuşacağım deyip olayı dış güçlere bağlamaktı.

Ya da “Ben Merkez Bankası Başkanlığı’nı bilmiyorum” demektir.

İşin içine siyaset girerse basiret çıkar, basiret çıkarsa ekonomi yönetilemez…

Yoruma kapalı.